Mutlu Olmanın Sırrı: Genel Mutluluk Halinizi Artırabilecek 3 Öneri
- İrem FIRAT
- 1 Ara 2023
- 4 dakikada okunur
Günümüzde hepimiz mutlu olmanın derdindeyiz sanki. Ancak mutluluğu doğru yerlerde mi arıyoruz acaba? Mutluluk dışarıda aranan ve bir şeyler elde edilince hissedilen bir duygu mudur yoksa içimizde bulduğumuz bir duygu mu? Gelin birlikte üzerine biraz kafa yoralım.
Maddiyat?

Mutluluk reklamlarda bilinç altımıza işlemeye çalıştıkları gibi "..." aldıktan sonra erişebileceğimiz bir duygu mu? Peki neye sahip olduğumuzda sonunda mutlu hissedebiliriz? Ya o şeye sahip olduktan sonra gelecek olan mutluluk süresi? Ölene kadar mı sürecek bu mutluluk mesela?
Para tabi ki belli imkanlar, özgürlükler, refah sağladığı için bir yere kadar önemlidir ancak soldaki fotoğraftaki gibi (başkalarının olamayacağı kadar) küçük şeylerden mutlu olanları da, İngiltere'ye okumaya gidip bulutlu havadan dolayı depresyona girerek eğitimini bırakıp Türkiye'ye geri dönen zengin çocuklarını da duymuşsunuzdur. Buradan anlıyoruz ki mutluluk ve maddiyat arasında tam bir korelasyon yok. Çok parası olmayanlar da mutlu olabilirken zenginler de mutsuz olduklarını ifade ederek bu hayattan ayrılmaya karar verebiliyorlar.
Mutluluğun sırrı para değilse peki ne? İşte size genel mutluluk halinizi artırabilecek 3 öneri!
Daha Mutlu Hissedebilmeniz İçin 3 Öneri
1. Çevrenizdeki İnsanları İyi Seçin
Arkadaşlarınızı nasıl seçersiniz? Yoksa onlar mı sizi seçiyor? Birinin sizin arkadaşınız olabilmesi için karşılaması gereken kriterler var mı?
Seanslarımda danışanlarımla, okulda öğrencilerimle yaptığım konuşmalardan çıkardığım sonuç şu: birçok insan arkadaşlarını "seçmiyor." Aynı okulda, sınıfta, iş yerinde vakit geçirdikleri için istemsizce gelişen arkadaşlıklara sahip olanımız çok fazla. Peki bu tesadüfen bizimle aynı ortamı paylaşan kişinin sizin kişiliğinize, ihtiyaçlarınıza, bakış açınıza uygun olma ihtimali yüzde kaçtır? Diyelim ki gerçekten uygun; o kişinin hayatına yeni birini alma, hayatında bir arkadaşın sorumluluğunu alabilecek bir noktasında olma ihtimali nedir? Eğer bunların hepsini karşılayan bir arkadaşla tesadüfen aynı ortamda olduğunuz halde tanıştıysanız ne mutlu size. İstisnalar arasındasınız.

Birçoğumuz için bu gerçekleşmiyor. Biz yine de bu insanların dostumuz olduğunu düşünüyor ve zihnimizdeki dost kategorisindekine uygun davranmasını bekliyoruz. Uygun davranmadıklarında da hayal kırıklığına uğruyoruz.
Peki doğrusu nedir? Doğrusu karşımıza çıkan insanın bizim bir arkadaşta olmasını istediğimiz kriterlere sahip olup olmadığını değerdirmek. Bir başka deyişle karşınıza çıkan insanları arkadaş pozisyonu için bir mülakattan geçirmeniz gerekiyor. Bu da bizi mutluluk halimizi geliştirebilecek bir sonraki maddemize getiriyor.
2. Kendinizi Tanıyın
Kendinizi tanımanız hayatınızda alacağız kararların sizi mutlu edecek kararlar olmasını sağlayacağından çok önemlidir. Bununla ilgili birkaç örnek vermek istiyorum.
Eğer bir arkadaştan neler beklediğinizi bilmiyorsanız onu mülakata da alamazsınız. Birlikte eğlenebildiğiniz insanlar mı size iyi geliyor yoksa oturup derin konularda saatlerce sohbet edebildiğiniz kişiler mi? Peki hangi eğlence türü size hitap ediyor? Evde oturup dizi izleyenlerdenseniz her fırsatta kulübe giden parti insanlarıyla çok da fazla eğlenemeyebilirsiniz. Dolayısıysa siz önce ne istediğinizi bilmelisiniz ki ona göre arkadaşlarınızı veya partnerlerinizi hayatınıza seçerek alabilin.
Eğer üniversite sınavından önce kendinizi tanımayı başarabilirseniz hayatınız boyunca sizi tatmin edecek bir meslek seçebilirsiniz. Bunu yapmamış gençlerin üniversitede veya mesleğe atıldıktan sonra yaşadıkları farkındalık, bu yoldan dönemeyeceğini düşünen bir çoğu için ancak ızdırap getiriyor.

Bugün dinlediğim bir hikayeyi anlatayım size. Ailesi istediği için Ankara Hukuk'ta okuyup başarılı bir avukatlık bürosu kurmuş ve iyi para kazanmaya başlamış bir çalışkan öğrencinin ailesine her fırsatta kurduğu cümle ne yazık ki "Teşekkür ederim." değil. "Benim hayatımı yaktınız." Ne acı. Empatik bir insan olarak bunu duymak bile benim canımı yakarken o ebeveynlerin ve o başarılı öğrencinin halini düşünemiyorum.
Bir de kendini daha erken tanımış bir çalışkan öğrencinin hikayesini anlatayım size. Liseye derece yaparak girmiş olmasına rağmen, herkesin onu yönlendirmesine rağmen tıp tercih etmedi bu öğrenci. Çünkü mutlu bir ortamda çalışmak istediğini ve hastaneye gelen kimsenin mutlu gelmediğini biliyordu. "Puanını ziyan edeceksin." diyenlere "30 sene boyunca işe giderken ayaklarının geri geri gideceğini bile bile bir mesleği seçer miydiniz?" diye sorarak baskıları savuşturabildi. Şimdi psikolojik danışman olarak bir okulda çalışıyor ve kendini çok mutlu hissediyor. Kendini tanımış, ne istediğini bilmiyor olsaydı muhtemelen bir yerden sonra toplumun baskılarına boyun eğip mutsuz, hastalarına patlayan bir doktor olacaktı.
Kendinizi tanımanızın size getireceği bir başka kazanç da alışveriş esnasında sizi mutlu edecek şeyleri almanız. Kapitalizm sizi her şeyi hemen şimdi şu an almaya ve modaya uymaya itiyor ancak o moda büyük eşyalarda 1 senede, giyimde ise 2 haftada bir değişiyor. Yani takip etmek hemen hemen imkansız, bu da genellikle bir yetişememe ve yeterli olmama hissiyatı oluşturuyor. Ancak onların dayattığı gibi son çıkanı değil de sizin neyi beğendiğinizi, hangi tarzda kendinizi daha iyi hissettiğinizi keşfederseniz markaların veya trendlerin çok bir önemi kalmıyor. Altın rengini değil gümüşü sevdiğinizi fark ettiğinizde altın renkli avizeyi üstüne para da verseler almayacağınız bir noktaya gelebiliyorsunuz. Kıyafetlerinizi kimse beğenmese de "Ama ben sevdim." diyerek severek giyebiliyorsunuz. Dolayısıyla evinizi ve gardolabınızı sizi mutlu eden eşyalarla donatma ve her gün onlara baktıkça veya onları giydikçe keyfinizi artırma ihtimaliniz yükseliyor.
3. Anın Tadını Çıkarın
Geçmiş yaşandı ve buna dair bir şey yapamıyoruz. Geleceği planlayabiliriz ancak bundan ötesine geçemiyoruz. Bu sebeple geçmişten ders çıkarıp geleceğimizi planladıktan sonra tek kontrol edebildiğimiz zamana, şimdiye odaklanmamız gerekiyor. Şu anın tadını çıkarabilmeniz için işte size 3 öneri.

Çevrenizdeki kişilerin (arkadaşınız, eşiniz, kızınız, öğrenciniz...) olumlu en az 1 özelliğini bulmaya çalışın. Sonrasında da bunun hoşunuza gittiğini onlara ifade edin. Bu, sizin olumsuza değil, olumluya odaklanmanızı destekleyeceği için daha pozitif duygular hissetmenize yardımcı olur. Aynı zamanda ülkemizde son yıllarda ne yazık ki herkesin birbirini alaşağı etmeye, küçümsemeye, hor görmeye çalıştığı bir kültür oluşmuşken sizden herhangi bir konuda -zaten bildikleri bir şey de olsa- hoş bir söz duymaları hoşlarına gidecektir. Bu da sizinle olan ilişkilerini güçlendirecek; size ayırdıkları vakit, imkanlar, sözler daha kaliteli bir hal alacaktır.
Anın tadını çıkarmak için yapabileceğiniz bir başka şey de acele etmeyi bırakmak. Eğer yoğun bir iş hayatınız varsa veya büyük şehrin koşuşturmacasından uzaklaşamıyor ve zaman zaman acele etmek zorundaysanız da acele etmediğiniz vakitler yaratmak. Hayat o kadar hızlı akıyor ki günün, haftanın, ayın nasıl geçtiğini bile anlayamıyoruz. Bu da keyifli şeyler yaşasak bile tadını çıkaramamamıza, dolayısıyla bir tatminsizğe, mutsuzluğa sebep oluyor. Tadını çıkarabileceğiniz anlar yaratın. Bu yatmadan önce ekrana bakmak yerine gözlerinizi kapatıp o gün yaşanan keyifli anları gözlerinizin önünden geçirerek de olabilir, günlük tutarak da. Size uygun yöntemi bulun.
Son olarak bahsetmek istediğim şey de yoksa bir hobi edinme, varsa da bu hobiye vakit ayırma. Bunlar hoşumuza giden şeyler olduğu için bize iyi gelir, bizi mutlu eder. Zamanınız yokmuş gibi hissediyor ve bu yüzden yeni bir hobi edinmekten geri kalıyor olabilirsiniz ama en büyük şirketlerin CEOlarının bile her gün spora vakit ayırdıklarını biliyor muydunuz? Bu insanlar bile hobilerine vakit bulabiliyorsa siz de bulabilirsiniz. Muhtemelen sadece zamanınızı yönetmeye ihtiyacınız var. Bu konuda zorlanıyorsanız farklı uygulamaları kullanmayı deneyebilir veya bir psikolojik danışmandan yardım almayı düşünebilirsiniz.
Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Umarım size faydalı olabilmişimdir. Hepinize MUTLU günler diliyorum!

Comments